Belki bu yazının başlığının neden “bir günde Viyana gezisi” olduğunu merak ediyorsunuzdur. Viyana’yı gezmeye gitmek için genellikle insanlar rotasını Budapeşte-Viyana-Prag olarak belirliyor. Biz de aynı bu sırada bir rota izleyen o insanlardanız aslında :). Peki insanlar bu rotayı neden böyle tercih ediyor diye düşünebilirsiniz. Bu konuya yönelik benim fikrim şu şekilde; Viyana, Prag ya da Budapeşte kadar büyüleyici bir şehir değil bence. Prag ya da Budapeşte kadar fazla gezip görecek yeri de yok bana göre. Bu yüzden genellikle insanlar hep bu rotada geziyor olabilir.
Türkiye’den bu geziyi planlayan kişiler için; eğer vize almanız gerekiyorsa Avustralya’dan vize almak oldukça zor oluyormuş. Zorluğun yanında eğer 3 günlük bir gezi planladıysanız sadece 3 günlüğüne vize veriyormuş. Bu sebepten dolayı rotanızı Budapeşte-Viyana-Prag ya da Prag-Viyana-Budapeşte olarak belirleyebilirsiniz. Bu durumda Macaristan ya da Çekya’dan vize alırsınız. Schengen vizesi olan ya da yeşil pasaportlu kişiler de yine bu rotalardan birini tercih edebilir. Böylece üç şehri daha ekonomik gezebilirsiniz. Çünkü bahsettiğimiz şehirler birbirlerine oldukça yakın. Bu yüzden de şehirler arası ekonomik ulaşım seçenekleri var. Yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi bir günde viyana gezisi olacak şekilde gezi planı yapabilirsiniz.
Viyana’ya Gidiş
Biz Budapeşte’de olduğumuz için Viyana’ya Budapeşte’den geçtik. Bu yolculuk için en ucuz seçenek RegioJet’in otobüsü idi. 2022 yılı itibari ile de RegioJet tren en uygun ulaşım yolu. Bütün seyahatlerinizde omio.com üzerinden en ucuz seçeneğe bakabilirsiniz. Yalnızca Omio üzerinden satın alırsanız ufak bir miktar hizmet bedeli ekliyor. Omio’yu araştırma için kullanıp firmaların kendi sitelerinden satın alabilirsiniz. Bu ipucu her ülke için geçerli. Yani RegioJet’in kendi sitesinden Budapeşte-Viyana biletini 9 euroya alabilirsiniz. 54 cent hizmet bedelini de ödememiş olursunuz. Yolculuk yaklaşık 2 buçuk- 3 saat sürüyor.
Kalacak Yer
Bu seyahatte en büyük kriterlerden biri ucuzluktu. Bu yüzden bir hostelde kalmayı tercih ettik. Fakat gittiğimizde tam Noel zamanıydı. Daha önce hiçbir hostele bu kadar yüksek bir meblağ ödememiştik ama yine de en uygun seçenek buydu. İsmi Wombat’s The City Hostel Vienna Naschmarkt hostelimiz ödüllü bir hostelmiş (biz de giriş kapısında yazan yazıdan öğrendik). Sonradan araştırdığımızda bu hostelin “En İyi Hostel Zinciri” ödülünü 7 kere aldığını gördüm. Bu hostel Viyana dışına Budapeşte, Londra ve Münih’te de var.
Öncelikle hostelde 24 saat boyunca resepsiyon hizmeti var. Yani bir şeye ihtiyacınız olduğunda ulaşabileceğiniz bir görevli olması insanı güvende hissettiriyor. Odalarda kart sistemli kilitli dolaplar var ve boyut olarak oldukça yeterli. Ayrıca hostelin lobisinde check-in yapana kadar ya da check-out yaptıktan sonra eşyalarınızı emanet edebileceğiniz güvenli bir alanı var. Ücretsiz Wi-Fi var ayrıca bir de çamaşırhane mevcut. Banyo, tuvalet, çarşaflar temiz. Hostelin kendi barı var. Burada bilardo oynayabilirsiniz. Yeni insanlarla tanışmak isteyenler için bu bar çok uygun. Bar odalardan uzakta kalıyor. Bu sayede odalarda gürültü olmuyor. Biz gittiğimizde check-in yapınca bardan ücretsiz içecek kuponu veriyorlardı. Fakat malesef sonradan bunu kaldırmışlar. Umarım geri gelir. Hostelin konumu marketler açısından oldukça iyi.
Market
Hostelin tam yanında HOFER market var. Yakınlarda Billa market de var. Bunlar Viyana’da bulabileceğiniz oldukça uygun marketler. Billa’dan sandviç, kruvasan gibi hamur işleri alabilirsiniz (Sandviç: 2 euro, Kruvasan: 59 cent). HOFER’de ise çok lezzetli salatalar bulunuyor. 2 euroya büyük bir salata alabilirsiniz.
Şinitzel
Viyana’nın dünyaca ünlü yemeği şinitzeldir. Viyana’da şinitzel nerede yenir yazarsanız internette çoğunlukla Figlmüller ya da Lügeck’e gitmeniz gerektiği ile ilgili yazılar okursunuz. Ancak Figlmüller aşırı popüler olduğu için çok uzun zaman öncesinden rezervasyon yapmanız gerekiyor. Hatta ben okuduğum bir yazıda 1 ay öncesinde bile yer olmadığı yazıyordu. Lügeck de Figlmüller’in bir başka restoran markasıymış. Yani ikisinde de yiyeceğiniz şinitzel aynı ve Lügeck’te daha kolay yer bulunuyor. Bunların dışında ben size daha farklı bir yerden bahsedeceğim.
Biz şinitzel yemeye daha lokal olduğunu düşündüğüm Schnitzelwirt’e gitmiştik. Burası gerçekten sanki sadece Viyana halkının bildiği görece küçük, samimi ve kalabalık bir yerdi. Ancak yukarıda bahsettiğim restoranlar aksine buraya giderken rezervasyon yapmanıza gerek yok. Sadece belki birkaç dakika masa boşalmasını bekleyebilirsiniz. Şinitzel ve yanında patates salatası 11.10 Euro idi. Tadı gerçekten Türkiye’de yediğimiz şinitzellerden farklıydı ve çok lezzetliydi. Porsiyonlar büyük. Bir porsiyonda iki parça bulunuyor, iki kişi yiyebilirsiniz. Kartla ödeme kabul edilmiyor. Yanınızda nakit bulundurmayı unutmayın. Biz gerçekten çok memnun kalmıştık. Bu yüzden şiddetle tavsiye ediyorum.
Bir Günde Viyana Gezisi – Nereleri Görelim?
Naschmarkt
Siz de bizim gibi Wombat’s Hostel’de kalmayı tercih ederseniz burayı görmeden geçemezsiniz. Otelin hemen önünde kurulmuş bir pazar burası aslında. İçerisinde sokak lezzetleri satan yerler, meyve, sebze alabileceğiniz tezgahlar ve hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Özellikle eğer magnet ya da hediyelik küçük bir şeyler almak istiyorsanız Viyana’nın meşhur sokaklarındaki hediyelikçileri tercih etmemelisiniz. Çünkü oralarda 5 Euro olan magnetler bu Naschmarkt pazarında 2 Euro.
Neues Rathaus
Burası Viyana Belediyesi Binası. Eğer yine Noel zamanı Viyana’da olmayı planlıyorsanız buranın da önünde bir Chirstmas Market kuruluyor. Ayrıca Ocak ve Mart ayları arasında bahçe kısmına oldukça geniş bir buz pateni pisti kuruluyor. Bu aylar arası giderseniz de buz pateni yapmak keyifli olabilir.
Ankeruhr Saati
Bu saat Prag’daki astronomik saate benziyor. Her 12 saatte bir saatin içerisinde duran heykeller yer değiştiriyor. Saati anlamak için heykellerin nerede durduğuna bakmak gerekiyor. Eğer öğlen tam 12’de giderseniz heykellerin minik şovunu izleyebilirsiniz.
St. Stephen’s Cathedral
Aziz Stefan Katedrali yine Gotik dış mimarisiyle insanların ilgisini çeken bir yapı. Buraya gitmek için Graben Caddesi‘nden de geçebilirsiniz. Burada bulunan markalardan alışveriş yapabilirsiniz. Bu cadde de Viyana’nın ünlü caddelerinden ve yine bu cadde üzerinde Veba Sütunu‘nu görebilirsiniz. Katedralin içini de gezmek isterseniz ücret ödemeniz gerekli.
Cafe Hawelka
Elmalı strudel yemek için burayı tercih edebilirsiniz. Genellikle kalabalık oluyor fakat biraz bekleyerek yer bulabilirsiniz. Kartla ödeme kabul edilmiyor. Nakit bulundurmayı unutmayın. Strudel 4.70 euro. Burası birçok sanatçıyı ağırlamasıyla da ünlü. Duvarlarda gelen sanatçıların hesap karşılığı bıraktığı eskizleri sergiliyorlar. Nazım Hikmet de buranın müdavimlerindenmiş.
Hofburg Palace
Burası Marie Antoinette’in doğduğu saraymış. Aynı zamanda döneminin meşhur kraliçelerinden olan Kraliçe Sisi’nin müzesi de var burada. Giriş ücretli tabi ki. Tarihe ilgiliyseniz içerisini de gezip görebilirsiniz.
Karlskirche
Burası bir kilise. Ancak iç ve dış mimarisi gerçekten göz alıcı. Benim Avrupa’da gezdiğim ülkelerde gördüğüm kiliseler içerisinde en beğendiğim kiliseden bir tanesi. İçeri mutlaka girip bir gezmenizi öneririm. Fotoğrafta da görebileceğiniz gibi kilisenin tavan kısmından iki adet oldukça büyük toplar sarkıyor. Daha önce böyle bir şeyi hiçbir kilisede görmemiştim. Buranın beni bu kadar büyülemesinin bir sebebi de önünde yine Christmas Market kurulmuş ve ışıklarla süslenmiş olmasıydı galiba.
Belvedere Palace
Bizim Viyana’ya gidiş tarihimiz tam olarak Noel zamanıydı ve her yerde Christmas Marketler vardı. Belvedere Palace’ın da bahçesinde bir Christmas Market kurulmuştu. Sarayın bahçesinde gezip dolaşmak ücretsiz. Christmas Market’e denk gelirseniz burada sıcak şarap içip bir şeyler yiyebilir, hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Bu saray bir sanat müzesi aslında. Eğer isterseniz de ücretli bir şekilde sarayın içini gezebilirsiniz.
Tabi ki daha bir sürü görecek yer, gidilecek müze ve keşfedilecek yerler var Viyana’da. Ancak yazının başlığında belirttiğim gibi bu yazı bir günde Viyana gezisi için hazırlanmış bir rehber. Eğer Viyana’yı gezmeye 1 gün ayırabiliyorsanız buralara gittiğinizde zaten geriye vaktiniz kalmıyor.
Umarım bu yazı bilgilendirici olmuştur. Diğer seyahat yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Yazılardan haberdar olmak için bizi Instagram‘dan ve Pinterest‘ten takip etmeyi unutmayın!